Sun Tzu'nun hayatı sırlarla örtülüdür ve aslında bazı tarihçiler onun yaşamadığını düşünür. Sun Tzu'nun kurgusal bir karakter, takma ad veya sadece bir efsane olduğuna inananlar var. Bu, adının dönemin en önemli tarihi kayıtlarından bazılarında geçmemesine dayanmaktadır. Bununla birlikte, Sun Tzu'ya atfedilen eserlerin birileri tarafından yazıldığı ve M.Ö. 5. yüzyılda çoktan etkili olduğu gerçeği devam etmektedir.

Sun Tzu'nun varlığını savunan tarihçiler, onun MÖ 544 civarında Sun Wu olarak doğmuş olabileceğini düşünüyorlar. Bu onu, Çin emperyal devletinin başarısız olduğu ve Çin'in bağımsız, savaşan devletlere bölündüğü bir dönem olan İlkbahar ve Sonbahar Döneminin sonlarına yerleştirecekti. Bu kaostan, sırasıyla Konfüçyüsçülük ve Taoizm'in başlıca figürleri olan Konfüçyüs ve Lao-Tzu'nun çalışmaları da dahil olmak üzere Doğu felsefesinin temelleri geldi.

Sun Tzu'nun tarihte ilk kez önemli bir yer aldığı yer, Wu eyaletinin Kralı Ho-Lu için bir askeri stratejist olarak ortaya çıkmasıdır. Sun Tzu, MÖ 512 civarında Ho-Lu'ya hizmet etmiş gibi görünüyor ve Wu'nun bu dönemdeki en büyük askeri zaferlerinden bazılarından sorumlu olabilir.

Bilim adamları, Sun Tzu'nun tarihselliğini korurken, kanıt olarak onun Boju Savaşı'ndaki (MÖ 506) zaferindeki rolüne işaret ediyor.  Sun Tzu ile ilgili kaynaklar, onun 512-506 Wu-Chu Savaşları'nda Wu Kralı Ho-Lu'ya (M.Ö. 515-496 yılları arasında hüküm süren Helu olarak da bilinir) hizmet ettiğini belirtmektedir.  M.Ö.  Kral Wu, Sun Tzu'nun iyi bir lider olduğunu anladı.  Sun Tzu'yu kontrol için sarayına getirdi.  Sun Tzu'ya cariyelerinden (eşlerinden) 180'ini asker olarak eğitmesini emretti.  Sun Tzu, kadınları iki gruba ayırdı ve iki kadını lider olarak atadı.  Sonra onlara bir emir verdi.  Kadınlar sadece gülümsedi.  Sun Tzu iki lideri idam etti.  Daha sonra iki kadını daha lider olarak atadı.  Bir dahaki sefere emir verdiğinde, kadınlar kusursuz bir şekilde itaat ettiler.

Askeri geçmişine rağmen Sun Tzu, bir savaşı kazanmanın en iyi yolunun doğrudan savaşmamak olduğunu savunur.  Modern öncesi zamanlara özgü şiddetli stratejilerden yararlanan The Art of War (Savaş Sanatı), en iyi zaferlerin savaşmadan kazanılmasının mümkün olduğunu savunuyor.  Tzu, savaşın ilk değil son seçenek olması gerektiğini ve yalnızca kesinlikle gerekli olduğunda yapılması gerektiğini savundu.  Ancak savaşa ihtiyaç duyulduğunda, iyi düşünülmelidir.  Savaşa daha mantıklı ve psikolojik yaklaşımı nedeniyle, Tzu metodolojisi hayatımızdaki her türlü çatışmayı incelemek için faydalı olabilir.

Bu hikaye, en azından Sung Hanedanı bilgini Yeh Cheng-Tse'nin Sun-Tzu'nun varlığını ilk kez sorguladığı MS 11. yüzyıldan beri kurgu olarak kabul edildi, ancak bu, onun günümüze kadar bir gerçek olarak tekrarlanmasını engellemedi. Hiç gerçekleşmemiş olsa bile, Sun-Tzu'nun askerlerin disiplininden başlayarak bedeli ne olursa olsun kazanma taahhüdünü gösteriyor.

Savaş Sanatı

2500 yıl önce yayınlanan Savaş Sanatı, bugüne kadar dünyanın en ünlü askeri metinlerinden biridir. 13 bölüm uzunluğunda ve kişinin düşmanlarını yenmek için stratejiyi nasıl kullanacağına dair özlü ve iyi organize edilmiş bir rehber. Kitabın tavsiyesi şiddet ve vahşetten ayrılıyor; bunun yerine stratejik olarak nasıl savaşılacağına odaklanır. Szu'ya göre stratejik olmak, hangi savaşları seçeceğinizi bilmeyi, kaynak tahsisinde etkili olmayı, hükümet ve siviller arasında uyumlu ilişkiler kurmayı ve uygun ve yetenekli liderlerin seçilmesini sağlamayı içerir.

Savaş Sanatı'nda Sun Tzu, bilginin önemini vurgulayarak bizi aceleci duygusal kararlar vermekten uzaklaştırmaya çalışır. Bir savaşa hazırlanırken Tzu, liderlerin mümkün olduğu kadar çok bilgi edinmesini önerdi. Bu bilgi, arazi ve hava durumu gibi faktörlerin yanı sıra kendilerinin ve düşmanlarının ordusunun güçlü ve zayıf yönlerini kapsıyordu. Liderler, savaşın sonucunu etkileyebilecek her şeyi düşünmeli ve tüm olasılıklar yerine en iyi hareket tarzını değerlendirmelidir.

"Düşmanı tanıyorsan ve kendini tanıyorsan, yüzlerce savaşın sonucundan korkmana gerek yok. Kendini tanıyor ama düşmanı tanımıyorsan, kazandığın her zafer için bir yenilginin de acısını çekeceksin. Ne düşmanı ne de kendini bilirsen, her savaşta yenilirsin.”
– Sun Tzu